27.7.09

'A'ma'K'oltukaltın'P'iskokuyo.

Eveet.Olmuş yazmayalı bikaç gün.
Malumunuz iş hayatına atıldım falan.Eve 10dan önce asla gelemeyip,gelince de bok çuvalı gibi gelip atıyorum kendimi yatağa.
Söz konusu iş hayatının bir parçası olarak her sabah Eminönü-Karaköy motorlarını kullanıyorum.Lakin bu vasıtaları hiç mi hiç sevmiyorum Beşiktaşa geçenler kadar.
Kesinlikle çok daha farklı ama kötü yönde.Böyle bi sıkıcı,böyle bi garip.Ne bileyim.
Elimden bişey gelmiyo tabi ama kıl oluyorum nedense.
Aslında 'nedense' değil.Nedeni var.Baya da geçerli.
TÜRK İNSANI LEEEŞ GİBİ KOKUYOR ARKADAŞIM.Daha ne olsun.Yine 'nedeeense' çoğu da Eminönü motoruna toplanmış.
Bunların nerdeyse hepsi de erkek ve 40 yaş üstü öküz tayfası.
Minibüste erkek kalabalığı olduğu zamanki hanzo amcaları getirin gözünüzün önüne.
18 yaşındaki kıza bakıp da türkü söylemeye başlayanlardan.
Daha nasıl örnekler veriyim bilmiyorum.
Siyasi açıdan konuşabilirim: Aslında şu aakeepe insanlarından.Mantarkafaların kocaları falan.
Bence anladınız.
Aakeepe demekteki sebebim ise şudur;
Ulan dingiller,madem bişeyler dağıtmayı seviyosunuz,para bok falan(bütün numaranız da ondan da, neyyse.),iğrenç bıyıklarınıza kurban şu insancıklara bi deodorant dağıtın yahu.
Ya da tayyip tereteden halka seslenirken bu konuda vaaz versin bi de.
Belki onu dinlerler.
Ekşi ekşi.Öğğyk.
Yettiniz canıma hacılar.

21.7.09

istanbuuul,you're amazing...absolutely incredible.

nasıl başlıycağımı şaşırdım bi an.
-hadi yazı da mor olsun.
önümdeki deve boylu, tiftik saçlı iskele babası çocuğun saçları yüzünden zor anlar yaşamama(resmen koca bi demet marulu tek seferde ağzıma sokuyormuş gibi ağzıma girdiler ve yün gibi oldukları için 10 derece sıcaklık eklediler zavallı pigme cocobonita'ya),etrafımdaki herkesin benden en az 7-8 cm uzun olmasına ve konserin çoğunu parmak ucunda izlemeye çalışıp yine de sadece steve'i ve birazcık da ian'ı görmeme rağmen 'muh-te-şem'diler.
gelemeyenler bok atmışlar sağda solda yok o yaşta performans mı kalırmış falan.
gelenler bilir nasıl herşeyin yerli yerinde olduğunu.
kafayı yedim resmen.
ne başladığına,ne bittiğine,ne üstünden bi gün geçmiş de 'dün'olmuş olduğuna hala inanamıyorum nedense.tam 24 saat önce kan ter içinde strange kind of woman,space truckin' ya da öyle bişeyde tepinir,belki de 'smoooooooke on the waaater'diye midemden çığlıklar atar haldeydim.şimdi yatağıma uzanmış bel ağrısından muzdarip bi şekilde bunları yazıyorum.tuhaf.değse bari derler ya,değmek ne kelime.
onlar ya da ben ölmeden bi kere daha gelseler.
ayrıca steve morse insan değildir.soloları olsun,kendisi olsun.
nedir ben de bilmiyorum.
kaç yaşındasın canım benim,insaf.
ian gillan'ın ise televizyon koltuğundan oturduğu yerden kalkıp gelmiş halini ayrıca çok sempatik buldum.yerim.
hakaret gibi olmasın ama roger meryl streep'i anımsattı bana.sonra deli miyim neyim dedim ahashdgfaksjhf.
her neyse.deli gibi efsaneler,bu apaçık ortada.
aksini söyleyene zaten kıçımızla güleriz,dimi ama.
doymadım ben,genegelin.
sizin gibiler yok artık.

16.7.09

şu bisküviler iyi güzel de,çoğu bisküvi reklamının bi ortak noktası var(çok yaratıcı zannedilerek yapılan) ve gerçekten saçma olmak bi yana,baydılar artık.
vizyonunuz bu kadar mıdır sizin reklamcı olarak yani.
şöyle ki:
biskrem reklamını ele alalım mesela.bi biskrem verse affeder miymiş aşkısı.
eğer bi biskreme adam affediliyosa ben o kadının zekasından şüphe duyarım.siktirgit de,kapat suratına kapıyı,ha canın gerçekten biskremi çektiyse de iner bakkala alırsın.nedir yani.sanki araba veriyo sdkhfgdskhf

öte yandan benimo diye bi bisküvinin reklamı.benimo'nu kimle paylaşırsın?
bi kızla? yok.hadi anladık.
güzel bi kızla? yok.olmayabilir.onu da anlarız.
derbi maçına fazla bileti olan güzel bi kızla? ona da mı yok yani.böyle de dangalaklık görmedim.bi tanecik veriver hanım kıza bisküvinden,mis gibi maça git abi salak mısın.beleş bilet daha ne.yani böyle bi durumda kalsam kolisini alır veririm kaç kat ucuza gelir.saçmalık yani.yapmayın reklamcı arkadaşlar.komik değilsiniz.

9.7.09

siktirditto.

ya bu beth ditto rezalet bi kadın kendini de nası rezil ediyo belli değil ama sesini ve şarkılarını çok seviyorum napıcaz.

hani dinlerken 'öf sese bak be bu ne taş hatundur kim bilir' dediğin şarkılar olur ya,ses öyle.
ama gel gör ki...

yarın tangayla çıkıyoruz kızlar sokağa.hadi.dskjfgsdkjf indie kafası sdkjfgsdkjfd

peki bunu bana kim açıklıycak?

siz yine de bi dinleyin.
'listen up' ve 'your mangled heart' ı tavsiye ederim. valla güzel.


allaam beni bu yap. nolar.

8.7.09

aarıı vızvızvız.

acınası haldeyim.
saat geceyarısını bir geçiyo ve masanın başında oturmuş
'resmen boşluğu izliyorum.'

yarım kalan kolajıma devam edebilir,gaza gelip uzunca bi aradan sonra kocaman bi tuvale resim yapmaya başlayabilir,en azından eskiz defterime bişeyler karalayabilirim.ama yok.
lanet defteri almak,kalemleri çıkarmak,bunlar bile zor geliyo çok pis.

kendi kendime diyorum: ne işe yararsın lan sen.
şu an ne işe yaradığımı kendim bile bilmiyorum.
sıkıcı modumdayım ve sıkılıyorum.bi insan gelse saçmalama gücümle onu da aptala çevirebilirim.
işe yaramak istiyorum artık.
köpek gibi çalışmak bile isteyebilirim.
ne iş olsa yaparım ağbi falan sdfshkj.


dün arı soktu mesela beni.yalova'da bi arı çiftliğindeydim.
teyze vardı bitane,anlatıyo:beni geçen 5 tane birden soktu bıdıbıdı..
'nası oluyo acaba arı sokması löyn.hiç sokmadı beni' dememle kolumda bi iğne batışı gibi bişey hissetmem bir oldu.
allaam beni fiji'ye ışınla desem olucak o anda yani sdlfhsfkj
çok ilginç bi duygu.aslında acıyo ama aynı zamanda bi hoşluk hissediyosun.bidaha isterim.valla.
önce uyuşturdu o anda gülme krizine girdim gereksiz bi hoşuma gitme durumu oldu sonra şişti birazcık.kikir kikir güldüm geçene kadar.
arının en faydalı şeyi zehiriymiş.arıcı amca vardı bitane o söyledi.şanslısın kıskandım seni dedi.
bi yaşıma daha girdim.
nolcam şimdi sonsuza kadar bebek suratlı falan mı kalıcam nedir.

ajdaya söyliyim de kafasını arı kovanına soksun.kesin balıklama dalar ha.

içine adam kaçmış.

eveet...size sevgili üvey kardeşimden bahsetmek isterim.

kendisi iyi bi çocuktur,bu kadar.

ama bütün bunlardan daha önemli bişey var ki,konu henüz hala güncelken size bişey göstermek istiyorum.

çocuk maykılceksınlıktan ölücek.

çektim,baktım ve bi saat güldüm.

hiç de benzemez halbüküğ.

dönüşüm dağınık olacak.

bu tatil iyi güzel hoş da,döndükten sonraki bavul külfeti beni öldürecek.
bi de tertemiz olan giysiler bile o iğrenç plastik şeyin içinde saatlerce kapalı kalınca böyle bi acayip bi rutubet,ısınmış plastik gibi salak bi kokuya bürünüyolar ki,kendisinden nefret ederim.
bi de bu sefer uzun süre çıktığım için tatile e mecburen bavul da büyüdü,eşyalar çoğaldı,dönüşte ağzıma sıçtılar.

o nasıl üşenmek.
yığdım hepsini orta yere,valla gözüm yemiyo uğraşmaya.öyle duruyolar.
gidip gelip 'bi ara yaparım' diyip diyip duruyorum.
yine gidiyorum yine geliyorum,bakıp bakıp korkuyorum.
ama bu iş bugün biticek.