29.5.09

ollley beeee.
buldum reklamin muzigini.
koop'tan strange love adinda bi sahanelikmis.
anlamistim zaten sonunda strange love diyodu.
basak dedi ki:simdi anladik neden seviyoruz koop.
ya da neden sevdik muzigi.
baybaaay.

28.5.09

slow motion'la elmanin icinden kursun gecmesini, cam kirilmasini falan cekiyolar ya.
bence onun patlatilan sivilce versiyonu olmali.
ama sivilce de baba sivilce olucak boyle.
ergen aknesi.na findik kadar.
blooooooffcuk diye patlayasica.ahahfsadhkfgsdlkfksdfj
ha bi de,butun gucuyle kosan sisman teyze istiyorum slow motionize.
bummmfssss bummmfss.
cocacola'nin su son reklamina oluyorum bitiyorum kafayi yiyorum.o derece.
muzigini istiyorum bi de delicesine.
budur.

24.5.09

-melekler ve şeytanlar'ı bi kere izleyip doyamadım ikinci kere izledim.
olum çok güzel yapmışlar.
bi de resim ya da heykel bölümünde okuma uktesi kabardı içimde.
sonra eskisi gibi düşünüp 'çok sabır işi ya.kafayı yerdim zaten' diyerek avuttum kendimi.

-babamla maç izliyoduk,üstüme picimalarımı giymek için içeri gitmişken bilgisayara takıldım şöyle bi.takıldımı da takılıyo insan meraklıları bilirler.
bi 5 dakka geçti aradan,babam odama geldi bastı beni pisinin karşısında.sonra gel pisi pisi.
trip attı 'al kıçına sok o bilgisayarı' dedi dsfhşklhghşljghfdl
sonra öptüm barıştık ama ceza olarak meyveleri ben soydum.
seviyorum bu adamı.

-şunu farkettim: benim izlediğim galatasaray maçlarında gassiriy hep yeniliyoğr.
bu tespitimi ortaya koyup arkasından dedim ki 'valla izlemiycem bidaa'
babam 'git bakiyim bi içeri,bakalım 5 dakkada bişey değişcek mi sen yokken.'
kobay psikolojimi de yanıma alıp içeri kaçtım.
ama; mission failed.
gelmişken yine pisiye takıldım,zaman geçti tabi yine,5 dakka oldu 15.
babam yine geldi:
-ulan bi git dedik yarım saat oldu kelle.
-jflgdlfjkghlşdshgljkhklfd noldu var mı bi değişiklik bari?
-yok ya yok hiçbişey.
-hıhahağığıığğ
-seni var ya...top ol top.
-tamam baba sen de sdjlhşsgdsl
of ya<3

-dostum hayalimdeki elbiseyi buldum lan.valla.
öyle kimsenin 'hayalindeki' olcak gibi bişeyle alakası yok aslında ama
ofçokgüzel.2 gündür aşk yaşıyoruz kendisiylen.
karpuz kollu,düğmeli böyle,gece mavisi-siyah pötikareli.

bi de baba bilgisayarından ötürü türkçe karakterlere kavuştum şimdilik.
hadi gene iyiyim.

21.5.09

-yeni bicilmis cimen kokusunun,
-annemin saclarinin sabah kalktiginda mick jagger'a benzemesinin ve bu haliyle dans edip uyanmami saglamasinin,(zayif falan bi de,tam olarak gecelikli bi mick jagger afsksdlgaskjdg)
(-bu konu uzerinden giderekten-mick jagger'in saclarinin ayrica!)
cumleyi dusurdum.
(bosversene.)

-eksen'de super guzel sarkilar kesfetmenin,
-heryere bulasip azar yememi saglayan kan kirmizisi toz kumas boyasinin renginin,
-kedimin boya suyu icmesinin,
-1 saat surmus gibi gelen 1 saniyelik vapur bakismasinin,
-daginik odada uyumanin,
-cibelle(sibel akdgashgsfdhsf:) kod adli hanimteyzenin sesinden tom waits cubarlamasi green grass'in,
-kantindeki dandik ama garip bi sekilde sahane guzel cilekli tartlarin,
-artik sadece 4 okul gununun kalmasinin
hastasiyiz cicim.

tatil istegi icimi tirmalamakta cok pis.
neyse ki ufukta bi havuz partisi var.
earl grey'in kokusu mis.
cinasli uyak miydi neydi bu akshgdksahgf
asla ezberleyemedim.redif nedir sorusunu da hep bos birakirdim, en kil oldugum oydu.
(ama noktalama isaretleriyle aramiz iyidir)
a,b,a diye kodlamalar falan.bi zamanlar liseliydik yahu.
bilgisayarin basinda uyuyup kalmadan gidiyorum,tamam.
saat de 12.12
sevdigim kisi beni mi dusunuyomus yani.
ya uyuduysa ajgsdksjgdjafs:D
ucak geciyo aaaa falan.ucak dedigin surekli gecen biseydir zaten.
boyle sacmaliklara inaniyorum desem kulliyen yalan olur
hohihihi.hadi optum honeyhoney.

17.5.09

fakyu.

besiktas-taksim arasindaki, teknik olarak 5 dakika surmesi gereken yol yarim saat surdugunde cilgina donuyorum haci.bi de otobuste ayaktaysam,tamaaam.orda aglamaya basla.
bugun empiucumu de unutmusum,cok zor anlar yasadim valla.
inonunun ordan gecerken stadin ordaki kalabaligin mac kalabaligi oldugunu dusunen otobus halkiyla birlikte ak parti bayraklarini gorunce ben de got oldum.
genclik senligi mi nesi varmis bu orumcek kafalilarin.her yer mavi beyaz turuncu,ampullu.
ve tabiki bi yigin ampul kafa ortada.
tayyipin gunes gozluklu afisler heryerde,fonda mars gibi biseyler caliyodu.
bitanesi hizini alamamis basina baglamis akparti bayragini turban niyetine sdjkfhldsjkfhksj
kicina da bagla.dingil.
alip yazin pareo olarak kullansaydim keske tuh be.dslsdjfhds:))

-meydanda yururken mendil satan cocuklardan biri `khhhhhh` diye salakca bi ses cikarip korkutmaya calisti beni `s'ktrgit be` diye bagirdim gereksiz sinirlendim fsdjkhjghlfdkhkl
vur kafasina yok et ama o kadar gerizekali biseydi.

-bilgisayarim meme yapti sekerim,kendi kendine kapaniyo durduk yerde.
acik kalma suresi degisiyo ama en beklenmedik anda ciuuuuv diye gidiyo,kaliyorum simsiyah ekranin karsisinda sap gibi.az once blog yazarken gitti cibiliyetsiz.cok sabirsiz bi insan olmama ragmen henuz bi tane patlatamadim klavyeye sdkjflsdkjf yeni sayilir ondan,yemiyo.ya da kiyamiyorum mu ne.ama milletin emektar makinalar mis gibi calisiyo,benimkine noluyo bilmiyorum.teknolojik aletlerle her zaman bi kavga halindeyim.bu cocuklugumdan beri boyle. 3 yasindayken falan kasetcalara 2 kaseti ustuste koyup kapatmaya calisirmisim,kapanmayinca tekmeleyip dovermisim.kirmisim oyle bikactanesini afdslgfksgdkhs
iste bu mevzudan dolayi bi sure annemin komputirina dadanmis olmamdan kelli turkce karaktersiz itici yazilar yaziciim.

-yoksa siz de film baslamadan misir patlagini bitirenlerden misiniz?

13.5.09

kısmet.

dave gahan hastaneye kaldırıldığı için yarın akşamki depeche mode konseri iptal oldu.
adam o kadar ilah ki,gırtlağından çıkan bi sesçik bile kendinden geçirirken insanı,sanki sıçmıyomuş gibi bile gelirken 'rahatsızlanmış'.
çok üzülüyorum.
üstelik de bi arkadaşımın arkadaşından 75 yetaleye bilet bulmuştum.
bugün okuldan çıkmamak için kendimi bütün gün çok zor tuttum.ders bittiğinde aptal gibi koşarak taksime gitmek için teleferiğe yönelmek üzereydim ki telefonuma bakasım geldi.
ve bileti alıcağım çocuktan bi mesaj: konser iptal oldu.
öyle bi durdum.
bildiğin moronize oldum,mal mal uzaktaki ağaca daldım,öyle kaldım bi süre.
aradım çocuğu,bildiğin iptal dedi.sahneyi falan topluyolarmış aradığımda.
of.oooooof.
çok sevinip çok beklentide olduğum şeyler hiç bi zaman olmuyo,bunu farkettim ben.
gerçi dave tutup da 'cocobonita çok heyecanlıymış,hemen hasta olayım' demiyodur tabi ama.
ne biliyim hep böyle oluyo.
efkarımdan margharita içiyorum.
FALAN.dsjfhblsjfhskadf
of çok uyuz oldum ama.adama da üzüldüm çok pis.
16sında belli olcak diyorlağğ ne zaman olucağı ya da olup olmıycağı.
of.
iyileş dave.ademelmanın aşkına.
gel buraya.
çok üzülüyorum.

When I Grow Up from Fever Ray on Vimeo.


biraz painkiller.
bileti almak üzere olduğum arkadaş sayesinde keşfedildi.gracias.

11.5.09

psişik.

-bi kişi herhangi bi şekilde aklımdan geçtiğinde en fazla 15 saniye içinde msnde oturum açıyo.
1 değil 2 değil 3 bile değil,durup durup oluyo bu.tesadüfler kadar bunu da anlayamıyorum.bu da bi tesadüf sanırım.ya da ne.zihin gücüyle çağırıyorum falan dksajlhgsakpf
-taksimdeki süspansiyon sistemli,insanın yanından geçerken viraj alıp önüne kıran, nitrosuna basılmış apaçiler,totonuza torpil sokup patlatmak istiyorum hepinizi.
-benim babam doktor,annem hem doktor hem aşçı,hem öğretmen,hem ayakkabı bağlayıcı,hem çaydanlık,hem ütü vıdıvıdı diye hava atan aptal kızın karşısında göt olup şişen sarışın bodur şişko çocuk,seni paralarım.bu kadar da tatlı olunmaz yani.dombili.

johnny cash-like the 309 tavsiye ederim.vakıfbank iyi günler diler.alakasız.

10.5.09

oldies.

hayatta anlayamadığım bi yığın şeyin arasında bişey var ki gerçekten çözemiyorum:
tesadüfler.
ama aynı yerde oturduğun insanla sokakta karşılaşmak,ne biliyim taksimde sadece tanıdığın 'birisine' rastlamaktan bahsetmiyorum.
annemlerin üniversiteden arkadaşlarıyla buluşmalarındaydım iki gündür.(hardcore domestik bi haftasonu geçirdim.)
hepsi tanıştıklarında 18 yaşındalarmış şimdi nerdeyse 50 olucaklar,insan bi garip oluyo.
filinta gibi 'oğlanlar' -afagjsdfagf- kabak kafa modasına uymuş,göbüşlü,tontik,yumuk gözlü,babacan,zengin doktor amcalar olmuşlar.
zamanının ekoseli uzun yün etekli ,beyaz çoraplı,biraz inek gülden'leri,pervin'leri,bahar'ları,zeynep'leri,betül'leri de 'kim daha genç görünüyomuş, kim zayıflamış, kim semirmiş' çekişmesine giren anneler,hanımteyzeler.
-ay bu kız aynı senin kopyan bahaaaaar ama valla senden güzel.
-selahattin zaten çok fırlamaydı canım haaağh hah hah.
-feysbukta ankara tıp '84 diye grup açıcam ben ordan haberleşiriz.
-kırkından sonra azanı teneşir paklar hohhohhoh.
-kimler boşandı şimdi?
-sizin sınıf iyi gezmiş ha biz hep inekledik.
gibi cümleler havada uçuştu.
'lan bizde mi böyle olcaz' diye geçiyo insanın içinden.
olcaz tabi ne sandım.
burası böyle.konudan saptım yine.ne diyoduk,tesadüfler.
-şimdi o amcalardan biri(murat olsun mesela) hemen hemen 30 senedir ilk defa görüldü,sabah kahvaltı edildi...
akşamüstü 5te biz ordan çıktık,(o amcalar 4 gibi çıkmışlardı),saat 6 sularında biz caddebostan sahilindeydik.karşıdan şapkalı şortlu koşan bi amca şapkasını çıkarıp yanımıza geldi 'aaa ne tesadüf yıaaa daha az önce beraberdik hahhahhah' diye.kendisi murat amcanın ta kendisi.

bi de şu tarafı var olayın,bu eski arkadaşla sabah hiç görüşülmemiş olsaydı,yine en son 30 yıl önce görülmüş olsaydı,yanımızdan çok büyük ihtimalle geçip gidicekti patpatpat koşan 'sportif orta yaş amcaları'ndan herhangi biri gibi.hoop baybay 30 sene.
ordan aynı anda geçiyo olmak çok ilginç geliyör bana ne derseniz deyin.

70'ler fışkırmakta:)

-bi başka olay da şu:yıldız diye bi kız var,deviantarttan tanıştık,feysbuk msn bilmemne arada konuşmuşluğumuz vardı ama hiç görüşmemiştik yüzyüze.küçükbeyoğlunda çakırkeyif haldeyken oldu ilk gerçek tanışmamız.baktım yanıma biri geliyo 'kim bu ya. aaaaa yıldıııız?' gibi bi karambolle tanıştık kızla.yani koca taksimde koca bi cuma günü,bi o saat mi, bi orası mı kaldı?
koca bi günü bırak,bi saat içinde bile 3600 saniye mi var öyle bişey,o kadar saniye içinden sadece 2 saniyeyi tutturmak falan.ayrıca ne biliyim arkam da dönük olabilirdi.FALAN.
evren resmen oyun oynuyo lan.deyyus.

deyyus demişken,
dEUS-nothing really ends
shawn colvin-sunny came home
bi de
3-11 porter-surround me with your love dinleyin derim ben.
öperim bi de.iyigeceleryedicüceler.

5.5.09

hıdırella.

x:
-şimdi bu hıdrellezin olayı hıdır bilmemne peygamber di mi?
y:
-evet öyle bişey.
x:
-şey deniyodu hatta hıdır gibi yetiştin falan...
y+z:
-off hızır o! afhdgakhjsgdjhsaghfjagsj

2.5.09


bi ağlamaklılık var bugün bende,çözemedim.

şimdi ben bu adama saygı duyar,susarım arkadaşım.

1.5.09

bu fotoğraf çorlamaca konusunda insanlar ne kadar alınganmış yağrebbi.
üstüme gelen gelene.sanki suçlu benim.
derdiniz nedir çıkın gidin hayatımdan ya.
sevgili ordaki,
şimdi yuğtupa girip 'mustafa topaloğlu obama' yazıp over saçma bişeye tanık oluyosun.
gülüyosun,tüellehcezanıvermesinseninadam diyosun.
şimdi geçebilirsiniz,şimdi geçebilirsiniz,şimdi geçebilirsiniz,şimdi geçe.....

field strawberries forever.

çilek mevsiminin tam ortasında olmanın sarhoşluğuyla kendimden geçiyorum bi süredir.
artık hormonlu, nal kadar olanlar da yerlerini göççük göççük,mis kokululara bıraktılar artık.
(kendileri tarla çileği olurlarmış)bunun üstüne bi baktık ki annem de ben de eve gelirken çileklere abanıp gelmişiz.buzdolabı çilekten geçilmiyo.çabuk bozulur bişeye benzemez ya bi de bu cücükler,birazını komposto yapıyım dedim.
elime yüzüme bulaştırdım.ve ocağa.altı üstü kaynıyosun işte,kaçarın yok çilek hanım,ne bu havalar.
pöfür de pöfür saçmış sularını ortalığa,sürahinin üstü yapış yapış ashdkasgkhfags
ama çok şahane oldu şıllık.bi de deli güzel kokuyo mıtfak.

öyle bi imkan olsa blogumu taze çilek kokulu yapardım.

karagözlü blogumdan sıkıldım acıcık yeşile çalsın dedim.çok da istediğim gibi olmadı tonu şayet.back to black mi acaba dedim,
bilemedim.
siz söyleyin siz okuyosunuz.

(bu arada yazıların rengini boyutunu değiştirememem tamamen kendi avanaklığımdan kaynaklanıyomuş onu farkettim.detay vermek istemiyorum:)