24.10.09

birbirinden çok ayrı iki şarkı size.
ama ikisini de çok seviyorum bu aralar.
biri sarhoş,neşeli.kafayı bulmuşsun,eve dönmek istemiyormuşsun,herşeye gülüyormuşsun gibi.öbürü çok yaz sabahı.gözüne giren güneşle uyanıp sevgiline kahvaltı hazırlamanın şapşallığı havasında.'çok güzel uyuyordun,kıyamadım'
biraz da.
falan.

Gypsy's curse-Calexico


Honey bee-Zee Avi
fransızca bilmiyorum ama bu şarkıyı söylemeyi çok seviyorum.
ama öğrenicem,az kaldı.bu pazartesi yazılıyorum:)

Marc Lavoine-J'ai tout oublie

çok da dramatik geliyo bana.

duma duma dumur vol.4 galiba.

gökhan zan diye bi futbolcu varmış,ben de bu olaydan sonra duyuyorum adını.
adam oğlunun adını bora koymuş.
borazan lan.
sdljfhdhgfdjhghjhdfkjg
mal mısın diye sormazlar mı adama?
magazinciler sormuş,neden böyle yaptınız diye,
'komik olsun diye ekiekiehöhö' demiş.
çocuğun halini düşünsene.
yoklama yapılıyo: 'borazan!'
abi o ne ya.yazık valla dskjfhldshfdsk
başarılı bi iş adamı falan olsa,bi yarışma kazansa ya da en azından resepsiyona gelmesi rica olunsa düşünsene anonsun rezilliğini. 'sayın borazan...'
ddsljghsldj o otelde olmak isterdim.
babana bile güvenmiyciksin.

21.10.09

görücü usulünün dejenerasyonu.

dün gece korkunç bişeyler yaşadım.
baştan alırsak;kalamış marina'da murphy's'deydik.latin dans gecesi vardı.dedik oh yarın ders öğlen,gidelim.
herkes yan çizdi sonradan 3 kişi kaldık ama ona rağmen çok eğlenceliydi.
bi ara saçlar sırılsıklam nefes nefese kendimi bar taburelerinden birine attım,başımın dönüşünü toparlamaya çalışırken yanımdaki hoş hatunu farkettim.merhaba dedik karşılıklı, gülümsedi.
kafamı çevirmesiyle bişeyler söylemesi bir oldu.'efendim?' diye döndüm.kulağıma eğildi: 'çok güzelsin dikkat et kendine' dedi.
o anda ani bi tırstım zaten.
hani insan zoraki gülümser ya böyle söylicek bişey bulamaz,öyle oldu.
kötü niyetle söylememiş olabilir ama ne biliyim.neyse.
şimdi kadının combo yaptığı dakikalara geliyorum:
-okuyo musun sen?(bilirsiniz en(!)sevdiğim sorudur bu)
-eheh,evet.
-nerde?
-itüde.
-(bi dumura uğramışlık,bi an duraksama) ÜNÜVERSTE miiğ!?
-hıhı
-aaayyy küççücük gösteriyosuuuun (be kadın,liseli dediğin 18 yaşını doldurmamış bir kişidir ve 18 yaşını doldurmadan tek başına bara giremezsin,mantık lütfen)
-eheh,hep öyle derler.
-benim oğlum var,çok yakışıklı.
-aa öyle mi
-sen kaçlısın
-90
-e iyi,iki yaşcık var,bişey olmaz.
-efendim?
-17 yaşında benim oğlum da,adı da emre.
-(zoraki gülümseyişe devam,zira söyliycek bişey bulamıyorum)
-çok yakışlıklıdır bak oğlum,uzuuun boylu.
(kadın sübyancı yapacak beni,takmış.)
-ben devam ediyim o zaman dansa.

kaçmasına kaçtım ama geri döndüğümde hala oradaydı.lanet gibi çökmüş üstüme.
-adın neydi senin?
-cocobonita ben.
-belki kaynanan olurum ha cocobonita? nıahhahahahhah(kötü kadın gülüşü)
al,bu benim kartım.eğer dersen ki ben emreyle tanışmak istiyorum,ararsın beni.
çantana koy.zengin aileyiz bak biz.(ne alaka)

oldu canım,ararım.

olay mahallinden kaçtım,zaten kendisi de sonra çıktı bardan.
üstümdeki baskının kalktığına sevindim.
eskiden hamama gidermiş erkek anneleri böyle kız beğenmeye,bu da bara gelmiş.
e delilik parayla mı.zaten olsa da önemli değil,zengin aileymişler.
neyse ki evimdeyim.çoşşükür.

senin yaptığını çorumlu yapmaz.

Çorumda yaşanan bir intihar "Yok Artık!" dedirtti. Lise ögrencisi C.S telefon rehberinde kayıtlı tüm numaralara çagrı bıraktı vee iki saat geçtigi halde kimse çagrı atmadı. " Kimse beni sevmiyor " diyerek intar etti. Tüm çabalara ...ragmen kurtarılamadı. Olayın ardından C.S nin telefonunu inceleyen polisler numarasının gizli olduğunu tespit etti.

buna ancak 'hasiktir' derim.
böyle ölmese durduğu yerde aptallıktan ölürmüş.

20.10.09

her zaman söylerim,ister aypodtaç havasında,ister mütevazi bir 'çalarcık',ister kiminin ergenliğini,kiminin tıfıllığını kapsayan 90'lardan kalma ızıv ızıv diye ses çıkaran bi walkman olsun,kulağınızı ve beyninizi dış dünyadan izole eden bi aygıt yoksa yanınızda,vay halinize.
zira burası türkiye,türk insanının ses tonu ayarı yoktur,toplu taşıma aracında bulunduğunuz süre içinde hayatınızı kabusa çevirebilirler.
bu bi tropikal kuş kılıklı geveze kokona teyzeler grubu da olabilir,sevgilisini zaptetmeye çalışan azgın bi keko da,'hayat hoş,cırlak sesime koş' bir genç bayan da,gargara yaparcasına kelimeleri yuvarlayan,gırtlağında harmanlayan şivesine kurban olduğum bi teyze de.alternatifler çoğalabilir.(sizden de örnek bekliyorum.)
Tek bi dezavantajı vardır ki,ortalarda bi yerlerde oturduysanız minibüste,'şurdan bi tane uzatır mısınız'cıları duymaz,içten edilen küfürlere maruz kalırsınız.ha eğer 'çok da fifi' diyorsanız ne ala.
ama en garantilisi,en arkaya kurulmak.ooh mis.
yalnız bizim oranın minibüslerinin yeni versiyonlarına çok kıl oluyorum ben.en arkaya oturma keyfine erişmişken,kafamın tam önünde kafam kadar ATA 2 yazısıyla burun buruna geliyorum.
çok sıkıcı.camlar da koyu renk,ki benim koyu renk cam takıntım vardır.daralırım.neyse.beterin beteri var.
başta da belirttiğim gibi,trafik çekilmiyor o saçma insan dırdırlarıyla.
benden söylemesi.
yolculuk hayatınızda kolaylıklar dilerim sevgili izleyenlerim.

12.10.09

aslında uyumam lazım.

-cumartesi gecesi liferoof'ta coldplay tribute vardı görmüşsünüzdür afişleri falan.
bi heyecan bi merak gittik ama ben fazla havaya giremedim nedense.hani aynısının radiohead halinde nasıl gereksiz bi radiohead gelmişcesine gaz durumdaydım,bunda da bi o kadar umursamaz haldeydim sanki banttan çalınıyomuş gibi.öyle bi nedensizlik.zaten bu aralar gereğinden fazla nötralizeyim,o aşırı tepkiler insanı ben gitti donuk bi manyak geldi.çözemiyorum.bir ben var benden içeri.bir ben var yeniçeri.çeri domates.falan.böyle uzar gider.
sonuç olarak kafamı evden çıkardım mı? evet.
sevdiğim insanların içinden iki tanesiyle eğlendim mi? o da evet.
e tamam o zaman.
ama o insanlar ki(konu açılmışken şikayet etmeden geçemem) nasıl bir miskinler,üzüm üzüme baka baka kararmış ya da tencere kapağını bulmuş,ama bi şekilde üşengeçlik kombosu olmuşlar
zorla söktüm evden ikisini de.bahanelerini ağzına tıktım daha minik,kavruk olanının.tyler ve cyder olarak ifşa ediyor ve bu üste gitmeceyi burda kesiyorum.güzel akşamdı.
olum o değil de,adamın biriyle sandalye muhabbetine girdik hemen akabinde adam ani giriş yaptı duruma 'arkadaşlara üç biraaa!' şeklinde.hala böyle adamlar olması ne hoş.tam bi dayı tipi vardı adamda.ama bekar böyle,hayta,sevimli dayı.
aaaa,asıl henüz içeri girmeden güldüğümüz bomba olaya gelelim.
vestiyerin önünde bekliyoruz,ama içerde bi gerginlik,homurdanıyolar birbirlerine adamlar.'ay hakaaan bırak tamam yaa' diyen kokonacıklar,kulaklarından duman çıkan ejderha badigard,bi kaos.adamlar vestiyere verdikleri üç lirayı geri istiyolar.sebebe gelince: (capslock yardırmalıyım) ADAM COLDPLAY BAYA GELDİ SANMIŞ fdjhfjdkhgjfdkhgkjdf
coldplay gelmiş ve apartman dairesi kadar yerde çıkıyo evet.bi de 20 lira.
yazık.bak işte gerçek coldplay fanı bu.gözü görmemiş ki başka şey.dkdsfhkdsfj

-ya annem grip ve topaç almış bugün kendine,çocuk gibi bütün akşam topaç oynadı evde.bana da soruyo bi yandan coşkuyla,'sen çevirebiliyo musun?'
çocuklar gibi şen.burnunu çekiyo bi de,pembe pijamalar falan.allahım nasıl şirin.yenir böyle anne.

7.10.09

bu aralar öyle anlatılası ilginç şeyler yaşamıyorum.
ya da kafamdan gerçeküstü manyak şeyler geçmiyo.
ama bugün öyle saçmasapan bi durumda kaldım ki bence bunu bilmelisiniz.

minibüse bindim oturdum.beş dakka sonra yanıma bi herif oturdu.
'bi öğrenci uzatır mısınız' dedim ve arkama yaslandım.
aradan yemin ederim daha bi dakka bile geçmeden şöyle sordu yanımdaki denyo:
-öğrenci misiniz? (bi de bunların saygı durumu var böyle sdkjfhkjds)
-öğrenciyim??
-nerde?
-neden soruyosun anlamadım?
-(burda bi duymamazlıktan geliş söz konusu) ne okuyosun?
-moda tasarımı!!
-muhasebe mi?
-.....

daha fazla dayanamayıp kulaklığımı taktım.
sonra da yaşlı bi teyze bindi minibüse.
saygılı denyo ona yer vermek için yanımdan ayrıldı.
canım teyzecik agucuk gugucuk.

4.10.09


bunu dinliyorum 3 gündür hiç bıkmadan.
öğrendiğim anda çalmak istediğim ilk şey bu galiba.

kate n'pete.

Kate Moss and Pete Doherty from Kayla Mae on Vimeo.