dün çok gerizekalıca bi durumla karşılaştım:
benim ve bazı arkadaşlarımın deviantart'taki fotoğrafları çeşitli imo sitelerinde
'cHooKss süPpeRrr aWaTaRLaRrr' gibi şekillerde leş ediliyorlar,millet bunları alıp o forumlarda,bloglarında ve muhtemelen msnde'aWaTaR' olarak kullanıyor ve blog yazılarında 'çok melankoliiiim...','karmashık düshünceler','ashk sarhoshluu' blablablabla gibi başlıklarla yazdıkları yazıların içine,tepesine,sonuna biyerlere döşüyor bi güzel.
bu kadar mı taklitçi,çapulcu,manyak oldu bu insanlar sorarım size...
gerizekalı bari o kadar meraklısın izin falan al yani ne biliyim.
sanki millet alıp tepe tepe kullansın diye çekiyoruz o kadar fotoğrafı.
'incoy' dediysek o kadar da değil yani.bak da incoy,çalmadan.
aklını başına devşir anacığım yoksa ben alıcam ahmeeeet.

-konuyla alakasız: duran duran'dan gelsin; the chauffeur.
dinleyin.onu da incoy.
onu naparsanız yapın beni bağlamaz.duran duran düşünsün sjdkfhsljfd

(yazılarla oynayıp renk,boyut konusunda bi değiştirme yapamıyorum.
neden bilmiyorum,blogger öyle uygun görmüş.kıl oldum.)

'en büyük fan' olmaca.

nirvana'nın çok pis hayranı olduğunu iddia eden kişi:
-yaaa bu nirvanaya ölüyorum ben türkiyeye gelseler kaç para olsa verir giderim yaniiğ.
-...........körtkobeynin öldüğünü biliyosun di mi?
-nnnnnneeeeeeeeeğğ?! ay inaaanmıyoruuğm
-hadibaybayozaman.

Sidar:
olabilir
batunun d.günüü bgn?
yani 12den snra?

Sidar size bir titreşim gönderdi.

koala:
şimdi kutladım
pervisindi dmi?
Sidar:
biliorm işte sana soruorm
bilmiorm
______________

bunun üstüne doğumgünü olduğu iddia edilen kişinin penceresine dönülür:
koala:
aaaa bu aradaaağ
heeepiböğrtdey baaatuuuuuu

- Batu -:
:S ? ?
koala:
ne biliyim eğlendim öyle canım sıkıldı
D:
- Batu -:
:)
_____________

koala->sidar
çok pis kıvırdım
bak şmdi
ve koala yan penceredeki konuşmayı copy paste yapar...
Sidar:

auhaudfhgajgşklasjgkşajsg
asgiajlşghailghkaklşfgj
alşdfgnslşjgfsşdfgidh

Sidar:

koala bitrdin beni koala

bu kadar şapşallaşmamalı,herşeye atlamamalıyım diyorum bazen.

mayısmış.

nisan misan bitti,baya mayıs olucak 2 güne.
mayıs lan.
donuyorum ama ben.
kış resmen bitemedi bu yıl,başka bi taraftan da atmosfer hakkaten saçmaladı,e bok ettik zavallıyı.
aralık ayındaki saçmasapan pastırma sıcakları,teknik olarak baharın ortasında olmamıza rağmen lahana gibi kat kat yünlerin içine tıkılmak falan.apokalips ruulz.
ben bu soğuklardan fena halde sıkıldım lakin.yaz gelince de sıcaktan bunaldığımda 'ayy kış gelsiiğn' diycem,onu da biliyorum,ama işte.insanoğlu.
asık suratlı ,üşüyen ,lahana ben'i çizmek istedim.paint maint.


açık havadaki buena vista konserini donarak izlemek çok ironikti.(adamlar bu soğukta error verirler şeklinde bi espri geldi sağ tarafımdan.)gerçi söz konusu buena vista olduğundan bi süre sonra montu hırkayı fora edip tişörtle dans ettiğimi hatırlıyorum.o sırada sahnenin önünde kendimden geçiyodum,soğuk moğuk geçti tamamen bi süre.biletteki 'etkinlik alanına fotoğraf makinası ve kamera sokmak yasaktır' ibaresine karşın üstelik öyle kompakt mompakt değil baya eşşek kadar nikonuyla gezen insanlar gördüm.belki de görevlilerdir falan diye avuttum kendimi.
ben de benim çözünürlük harikası(!) nokiama kaldım. bi de ses kaydı derken biraz satisfiye (bu da yeni çıktı )oldum.
ayriyetten solist hatunun seksiliği hiç gözümden kaçmadı.aksanını sevsinler.
şimdi oturup dün yaşadığım şahanelikleri yazmaya çalışıcam,olmıycak,çünkü klasiktir aslında,belli anlar vardır,kafada döner kesintisiz ama bi türlü olup da cümlelere sığdıramazsın.yine öyle.
'ofçokgüzeldiiğ' diye tırnaklıyorum.
-dos gardenias'ı söylerken ağzımdan çıkanı kulağım duymadığı için çok pis detone olduğumu hissedip sustum,sadece dans ettim:D
-otoparktan çıkarken arabada grubun servisiyle yanyana geldik,hepsiyle karşılıklı öpücük yolladık,yok böyle bi tatlılık.hepsi dedem olsun :DD

-ha bi de,pi oraya stand kurmuş,9 milyonluk kokteyli 15 milyona satıyodu.çakaaaaal.
kazığımızı da yedik,ama olsun.helal olsun asdgajshdafjg.
-telefonumun usb kablocuğunu bulabilirsem bikaçtane fotoğraf atarım meybi.
buenas noches iiistanbuuul.

bu sefer hakkaten çok korktum.
sitede bi kız vardı,bikaç sene öncesine kadar baya iyi arkadaştık sürekli birlikte takılırdık...sonra böyle eğlence anlayışlarımız,muhabbetlerimiz,hoşumuza giden şeyler falan birbirinden hızla uzaklaşmaya başladı,bi bakmışız nerdeyse hiç görüşmüyoruz...
bu süre içinde biz koptukça bilakis annelerimiz birbiriyle daha iyi arkadaş oldular.
onların ayağına işte arada bi biraraya geliyoduk.herneyse,geçen gün beni aradı bu kız.
dedi ki: ya benim bilgisayar kafayı yedi de,sana geliyim mi?
iyi gel dedim,geldi.
oturduk,o bilgisayarın başında feysbuk alemlerinde kankalarıyla iletişirken ben de odamı topladım,biraz çizim yaptım onu bilgisayarla başbaşa bırakıp. derken aradan bi yarım saat geçti.
bu sırada fonda knives out vardı ki şöyle bir cümle işittim:
'yea ne sikik müziklerin var yeaa,hadi biraz da benimkilerden açalım'
!!??!??
duraksadım.
napıcaksın misafir.
biraz da onunkilerden açtı bunun üstüne.
1-yuğtupa girdi,
2-serdar ortaç yazdı büyük bi keyifle,
3-ismi lazım değil mi neydi öyle bi şarkı açtı(hakkaten ismi lazım değil zaten ajfkajgfdasf)
4-BAK BU ŞARKI ÇOK BABADIR dedi.
5-HII,BABAYMIŞ dedim.
ve muhtelif serdar ortaç şarkılarıyla devam etti.
korku dolu bi 1 saat geçirdim.
sonra gitti.
bu kadar.

Oren Lavie - Her Morning Elegance
Yükleyen IgnitionVM

ölüyorum sanırsam...
anneaa beş dakka daaa.

Birthday 3. by *LazyMuFFin on deviantART
bu seneki doğumgünüm tam olarak böyleydi ,evet.
üstüne tıklayıp yerinde görünüz.

luv.

kahvemin yüreği kabarmış. saçma biliyorum ama böyle bişeyler kalpli çıkınca salak bi sırıtma oluyo bende.
ne biliyim mesela bi yerde boya lekesi varsa kalp şeklinde,ya da bi örtünün üzerindeki ıslaklık,ekmek kırıntısı falan...
bu da geçen sene can sıkıntısı sonucu yaptığım bişeydi. konuya maydanoz olsun diye bulup çıkardım. incoy.

-ya merak ediyorum ben öküzler trene nasıl bakıyo.
-öküzün trene baktığı gibi.
-tamam.

bizheybelideherpazartuvaleteçıkardık.

bugün çok şahane bi pazardı.
şahane pazar vardı dimi bi de ahsafdafasdgaudgıaudf
o ne saçmalıktı ya:D
neyse.
şuan elimde daha eğlenceli bikaç şey var.
afiyet olsun.

abi bu nedir?
nedir bu yani.
baya bildiğin sakallı takkeli mollaydı ya.
hala etkisindeyim.
sanıyorum ki,araç sahibinin adı ya fırat,ya da kendisi fıratsever ve 'enee' kullanıcısı.
ya da bunların hiçbiri.ama ben bugün buna gereğinden fazla güldüm.
enee cimi hendriks adaya gelmiş lan.lidılvink çalsanağğğ.

yaşasın azgın ada gençliği.


-gizli orman köşelerinde pembe gömlekli sevgilisiyle yiyişen türbanlı şey,bak bunun için özel kabin yapmışlar.kullansana.hem de 10 milyonmuş.ama 'gurup'muş.seni bozar aytink.

-bi de,alakasız ama,sarah connor chronicles'in başında ve aralarında 'yüarvoçintörmineytır,serakonır kröüniklıs' diyen sarah connor'un 'kröüniklıs' derkenki dudak hareketi bence baya seksi ya.
nedense.

bi parça salaklık.

-pakize bile suda biz niye karadayız?
-o daha evrim sürecini tamamlayamamış ondan.

küçükbeyoğlubüyüksün.

uçmuş haldeyken kafamı kaldırıp gökyüzüne bakmaya bayılıyorum.hele güneşli,mis gibi bi günse.işte bu yüzden yılın bu zamanları ve en çok da akşamüstleri seviyorum içmeyi.
'oha saat kaç oldu hava hala kararmadı lan' diye sevindiğin zamanlar.
nisan ayı benim için şapşallık ayı demek.böyle birden hava ısınıyo,herkes neşeli,o uykulu kış insanları gitmiş,insanlar gayet zıpır,meymenetsiz dövülesi taksicilerin bile garip bi şekilde kibar ve anlayışlı oldukları,şahane günler topluluğu.bunun yanında bi de ben varım.aklıbikarışhavada ben.'nisan' ben'i.

bi de 'o' var.
o da güzel.

aşağıdaki 'taslak' yazısını 'maslak' olarak okumam da pek bi saçmaydı.
maslak demişken,dönüşüm zor diye festivale gidemedim,yalnız başıma kek gibi beşiktaş dolmuşlarına doğru yürüdüm,sallanan dolmuş süsüyle hipnotize olarak beşiktaşa sürüklendim.
ilk defa yalnız yolculuk yapmak pek bi içimi sıktı.bugün kalabalık günümdeyim.
ama eve geldim,yine yalnızım.yalnızlık bazen son derece güzel gelse de,bu 'herkesten ayrılıp eve gelme,kapıyı kapatıp yatağa oturma' boşluğunu hiç sevmedim özellikle bugün.

kulak kendini imha edicek artık insanların çığlıklarının,kahkahalarının hala içinde çınlayıp durmasından.ama güzel bi his bu.

eve geldiğim anda yağmur başlaması da çok pis sırıttırdı beni hani.
ilk defa yakalanmadım.incecik tişörtle zaten ne bok yerdim onu da hiç bilmiyorum.

her yerde 'depeche mode-tour of universe' başlığı eşliğinde dave gahan'ın ademelmasını görmekten,havadan 99 yetale gelmesini hayal etmekten ve içimin cız etmesinden bıktım.
biletini almış 14 mayısı iple çeken birileri varsa orda onları da evirçevirdöv yapmak istiyorum,saklayamam bunu.

midye dolması yemeyeli asırlar olmuş,bugün o aşkı tekrar yaşadım.ey midye,ne güzel şeysin sen öyle.

teraslı her yer benim olsun.

kaç gündür blog konusunda pek bi kabızım ey piğpıl.
tam şuanda geçirdiğim garip anı anlatmam lazım.
kulak çınlaması durumu vardır ya,evet vardır,ama böyle çılgın bi konserden eve gelip de
yatıp karanlığa,sessizliğe ve pofidik yatağınızın yumuşaklığına gömüldüğünüz an kulağınızda hissettiğiniz türden çınlama.şiddetli falan.
işte aynen o şiddette,kulağımın içi viöieöeeeiiiiüüüğğ diye titreşim yaydı az önce.1 dakika boyunca kesintisiz hem de.gözlerim karardı aynı anda.
beynimin içine kadar hissettim o titreşimi.kulağım yerinden çıkıcak sandım.
elektrik çarpınca da böyle mi oluyo acaba?
bu kadar betimlemeye rağmen,sanmıyorum ki aynı şeyi hissettiniz sevgili ordakiler.
sonra kafam ısındı bi an.gidip camdan çıkarıp rüzgarla patakladım kendimi.
şaptım şeker oldum,iyice aptala döndüm.
neleroluyorbilmiyorum.

-bi de,boyalar,kalemler,mürekkepli ıvır zıvırlarla 'kirlenmek güzeldir' kavramını birebir yaşayan
şahsımı gidip de kaymak gibi bembeyaz bir bilgisayar seçtiği için yoğun bir şekilde kınıyorum.
zira touchpad kısmı envai çeşit renk parmak izleriyle dolu.klavye de aynı şekilde nasibini almış bundan.
pasaklılığımdan utanıyorum.
teşekkürler çıkmayan çılgın mürekkepli fırça kalemler.

tabelasına 'dekarasyon' yazan DEKORASYON şirketleri hemen batsın.

seniseviyorumfffound.

havanın mükemmel olmasına rağmen
hiç bi bok
yapmıyo olmam.
baya hoş.
annem paris'te üstelik.
benim bu şartlarda yihuu parti modunda olmam lazım.
normali böyledir.
ama hayır.
kimsesiz gibiyim,sıkılıyorum falan.
falan.

Biri bana
Windows Live oturumunuzu açamıyoruz.
'Kişi listeniz kullanılabilir durumda değil.'
cümlesinin ne demek olduğunu söyleyebilir mi?
Çok sinirleniyorum.
Aklıma da yine saçma bişey geldi şuan; kantinde falan sıcak çikolata,çorba vs. afişi olur ya şöyle:
Bıppırı'yı denediniz mi!
Hatta: 'denedinizmi!'
Neden ünlem? Soru soruyosun.
-O kadar heyecanlıyım ki,ünlem koymaktan alamıyorum kendimi!!!!!!
Soru ekini de ayrı yazarsam iğrenç toz çorbam satılmaz diye korkuyorum.
-Tamam, gidebilirsin.
Git.

random gerzek.

koala:
dün hayatımın en gerizekalı en saçma rüyasını gördüm elif
lckvfjgdflkjgldfkjş
senle house cafede oturuyoduk cam kenarında
sonra kapıdan bergüzar korel ve ceyda düvenci giriyodu
bakıyolardı cam kenarında yer yok
yanımıza geliyolardı
ceyda düvenci hadi siz burdan kalkın bakiyim hadi bakim diye azarlıyodu bizi
sonra biz yan masaya geçiyoduk
ceyda tuvalete gidiyodu
ben bergüzara dönüp diyodum ki siz çok kibarsınız ama ceyda hanımın yaptığı çok büyük kabalık
gülümsüyodu
sonra ceyda geliyodu
anlatıyodu bu söylediğimi ona
ceyda üzülüyodu
özür diliyolardı bi de para veriyolardı bize
dkşsfjdskşjfklsjdflk
Moontalk:
sfğşsdfğüşsadgğsfüşdsfüğasdşfdsf
SAÇMASAPAN
koala:
hemdenasıl
dksfhşdsjhflkdsjhlkfds

talih salyangozu.

bu sabah çok garip bişey oldu.
haşladığım yumurtanın içi pörtledi.bunu geç. ama ne pörtlemek. üstünde oluşan canlıya anlam veremedim.korktum bi de. mutant ümüklübücek. bu ne demek oluyor.bence ölücem.

mııııııısıııııııır gel kıııızııııım
bu cümleyi bu aralar çok kullanıyorum.bahar geldi ya,bizimki çiçek böcek kelebek kuş kafayı yedi
bütün gün salak gibi çayır çimen takılıyo.eve yorgun gelip ölmüş gibi uyuyo sonra.tam bi salak.

şişkodapatata.

kendimden geçip kafa göz dalarak mıncıklamamı sağlayan
kuş,karga,kelebek,sinek,böcek vs. gördüğündeki o aptal ifade tam olarak şöyle:
şaşı oluyo dingil dkjsflsfksfsdsgjd

bence 1 nisan her sene biraz daha anlamsızlaşıyo.eğlencesizleşiyo hatta. hatta yakında 1 nisan şaka günü diye bişey olmıycak. çünkü yakın zamanlarda hiç eğlenceli bi 1 nisan günü hatırlamıyorum. kimse ne şaka yapıyo,ne de benim kafam çalışıyo pislik bi şaka yapıcak kadar. ama annemin doğumgünüsü 1 nisan.'aaa şaka gibi kadın hah-hah-hah' geyiği yapmasın biri daha çok tırt oluyorum.yapmazsınız zaten bilirim. 'hey garson bugün pasta benden' dedim ve hayatımda ilk defa birine doğumgünü pastası yaptım. baya çılgın oldu.çilek mevsimi bi de, bu kadın ballı valla.
disizhavtumeykebörtdeykeyk diyorum:
çileğe benzeyen kalpler gerçekten çilektir ya da kalbe benzeyen çilekler gerçekten kalptir bizzat cocobonita tarafından yontularak yapılmıştır hihohi.
bi de mum lazım tabi ortaya.
-bi sakarlık yapmadan işimi bitirip pastacığı buzdolabına yerleştirmemin üstünden 2 saat geçtikten sonra elbisemin üzerindeki kurumuş kakao sosu lekesini 'daha yeni' görüp çiçek deseni sanmam da baya iyiydi.(ıııy yivrançsaaan)

-bu aralar herşeyi kesmeye karşı bi eğilimim var.saç dedim yemedi,vazgeçtim.
ben de beginning olarak uzun zamandır düşündüğüm şeyi yapmaya karar verdim.
gayet aldım makası elime,artık sıkıldığım kınvırslarımın boğazını kestim.
bi de ölüye saygısızlık edip üstüne bişeyler çizdim.güzel oldu banane.
naböyle:
büyüt istersen.

son olarak ordaki,kusturica'dan bişey öğrendim geçenlerde.
elmalar var ya,suda yüzebiliyolarmııığş.
çok heyecanlandım görünce.'bana söz ver'i izlersen başlarında bi yerlerde.
çok özentiyim,hemen çaldım bu fikri.fotoğraf çekmeyi denedim bikaç tane.
küveti doldurup attım elmaları içine,yüzdü lan bildiğin.sevintrak oldum.
baya zor olsa da küvete girip girip çıkmak,bikaç işe yarar bişey var galiba.