31.12.16

Nereye dogru patlayacagimizi tekrar gozden gecirelim.

Calisan insan olmaya baslayinca 9'a kadar uyumak luks geliyor, oyle bir ukalalikla uyandim, sanirsin ropdosambrimi giyip kendime kristal bufeden bir sabah viskisi dolduracagim, oyle bir havalilik bohemlik. Nihayetinde ustumde yoga tayti ve eski bir tisort var.
Bir duble turk kahvesi yapip muzigi actim, gene shuffle'dan ne cikacak oyunu oynuyorum.
Dedim ki bu sarki bu sene icin bana gelsin. Gelene bak sen.
Aerosmith- Dream On. 
"The past is gone, it all went by like dusk to dawn, isn't that the way? Everybody's got their dues in life to pay.." 
"LIVED & LEARNED from fools and from sages, you know it's true-all these things come back to you..."
ve
"YOU GOT TO LOSE TO KNOW HOW TO WIN" burayi sprey boyayla duvara yazmak istiyorum
-ergenlikten cikamamisti- 
Bu yil inanilmaz buyudugumu hissediyorum. evet 40-50 yasimdaki ben ilerde bunu okuyunca kiciyla gulucek, zaten hic suphe yok ki seneye de 28 olunca "ben oldum ya tamam baya iyiyim" diye bidi bidi edicem ve 28 27'den daha havali gelicek, aynen su anda 27 26'dan daha havali oldugu gibi. Ama zaten insan bu tatavayi cocukluktan beri yasamiyor mu, 15 yasinda kendinizi cok buyumus cok akilli ve yakin cevre teyzelerinin soyleyip durdugu gibi "ayyy tam bir genc kiz" gibi hissediyor, 18'e gelince gelisimini tamamlayip superler superi bir insan olacagini saniyorsun. Sonra bakmissin 27 olmussun da 25 yasindaki sen donup bi bakinca sana acayip gerizekali geliyor.
Sonuc olarak, biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu.
Buhranlar, kendini sorgulamalar, sorgulamalar, sorgulamalar, bi milyon ozelestiri, kendi kendine durmadan konusmalar ve yazabildigin kadarini yazip kendini daha somut sekilde dinlemeler...
Derken- neyse artik su asure gibi karisik yili bitirebilir miyiz lutfen?
Ruzgarli egolu kisisel bulutumun icinden cikacak olursak, dunya icin de zor bir yildi tabi.
31 Aralik bugun, bu gece millet eglenirken bir yerlerde bomba patlayip facia olmus olarak baslayan bir yil olmazsa, guzel bir donusume girilecegine inaniyorum ben. Hislerim kuvvetlidir, ve boyle biraz da tarifi zor agirlik-hafiflik karisimi, hem cok bilgece hem de cok naif bir his kombinasyonu barindiriyorum icimde bu yila karsi. Sadece ben soylemiyorum, enerji&evren konulu bir suru yerde de bahsediliyor bunlardan. Patlama oncesi buyuk gerilim, gerilim, gerilim ve BUM! sonrasinda ortaligin bir toz ortusuyle kaplanmasi gibi (patlama sozcugu artik lugattan ciksin istiyorum, ama kullanacak baska kelime yoktu suan, belki de biraz 2016'nin ozeti ve "tamam kardesim kapatiyoruz hadi" dercesine kullanmis olayim)
ne diyorduk..toz ortusu ve kalintilar. evet.
Ince bir sakinlik ve bosluk hissi sonra, which is 1 ocak - tam da oyle degil midir 1 ocaklar?
Sakinlik ve ince bir peri tozu saracak ortaligi, kalintilarla birlikte. Kalintilar hemen gitmeyecek ortaliktan, ama gidecekler illa ki.
Boyle soyut cumlelerle romantik bir hava betimliyorum su an,ama ne yazik ki
hislerimden biri de bu gece ile ilgili patlama hissi. Korku ve suphe duyuyorum.
Umarim gercek olmaz, olursa cok uzulecegim ama icimde bir sey bir yerden cekistirip surekli bunu soyluyor. Madem hissediyorum, buraya yazmis olayim. 
Ama tekrar ediyorum: nolur gercek olmasin.
Patlamalar zihnimizde, yaraticiligimizda, fikirlerimizde, coskumuzda olsun,
Duydugumuz ve yasadigimiz patlamalar yalnizca sevgi, mutluluk ve huzur patlamalari olsun.
Bir daha patlama kelimesini kullanmayacagim.
Hersey guzel olsun, sonra gorusuruz!

29.8.16

Bir adhd olarak oda toplama.


Bazi seyler hic degismez derler.
Hepimizin hayatlarinda oldugu gibi, benim de degismeyen onlarca seyimden biri de "oda toplamak". Son 2 senedir yalniz yasadigimdan dolayi bunun "ev toplama"ya donusup daha korkunc bir hale terfi ettigini yadsiyamam tabi ki. Guzel taraflari yok degil kendi evin olmasinin, 4 duvar icinde minik bir odaya nazaran daha az kafayi yedirttigi bir gercek, ama daha fazla alan, daha fazla dikkat daginikligi demek, daha fazla "aa bidakka yaa su da vardi", onu dedigin anda "ooo yok yok bu da vardi" demek,  hele bir de ADHD denen meretle ic ice yasiyorsaniz. (Konunun nereye gidecegini coktan anlamis olan muhtemelen ayni dert havuzunda yuzdugumuz kisiler, size "çliinngg" efektli bir goz kirpmasi gonderdim, artik dansa baslayabiliriz)

Yeni baslayanlar icin: Attention Deficit Hyperactivity Disorder yani Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite Bozuklugu.(bi dakka ya, sensin bozuk!) Daha fazla merak ediyorsaniz Google sizi butun sevecenligiyle kucaklayacaktir.

Yasi ileri buyuklerimiz derler ya: "amaan, eskiden yaramaz cocuga yaramaz denirdi"; poposuna iki saplak atilir, azcik aglatilir odasina kapatilip yaptiklarini dusunmesi istenir, yola devam edilirdi. Hiperaktif gibi Turkce olmayan kelimeler sonradan cikarildi. Oyle donup irdeleyince de 'yaramaz'in gercekten daha da sacma oldugunu farkediyorum , neden yaramiyor, kime yaramiyor, baska kelime yok muydu? diye sorular soruyorum ama, simdilik oraya girmesek daha iyi.

Ben bu yaziya basladigimda ne dusunuyordum? Ev toplama mucadelesini. Peki ne zaman yazmaya basladim? Ev toplarken kafamin icinde cok fazla kendi kendime konusmaya basladigimi farkedip "hadi biraz yazayim bari" dedigimde. Isi yarim birakip yazmaya koyuldum. An itibariyle yazinin ortalarina yaklasirken, yazmayi hunharca, afedersiniz bok gibi birakip yaptigim ise devam etmeye gitmek istiyorum. Bu durumda hangisi gercekten yaptigim is oluyor? Tanrim havuz problemi gibi. Havuz problemi demisken, gecen sene bu dikkat daginikligi muhabbetine ragmen ALES'e hazirlanip canavar gibi mantik sorulari cozmustum, insan geriye donup bakinca "vay be" diyor. Zira o kadar katakullili mantik denklemlerini kendi hayatima uyarlayamam, zaten hic gerekli degil.
Biriniz lutfen elimden tutup ceker misiniz su konu basligindan uzaklasmadan? Tesekkurler.

Eskilerin yaramaz cocuk dedigi olayin adhd odakli bir baska versiyonu benim cocuklugumda simdi verecegim ornek uzerinden islemistir.
Babam hep amcali-teyzeli ortamlarda benden ve "enteresanliklarimdan" bahsederken, "bu cocuk hep odasini toplar hic bitmez o oda hohoho" seklinde ifadeler kullanirdi. Konuyu biraz daha acacak bir ornek yine babamdan geliyor: (bu arada babamin sesini gercekten duyabilseniz daha komik olurdu, zira kendisi cok karakteristik bir sese sahiptir) "Cok enteresan ya hohoho. Bu cocuga dersin kizim icerden makasi getirir misin, gider abi bu cocuk, 10 dakika ortada yok. 10 dakika sonra gelir elinde kalem ve defterle. Kizim makasa nooldu? Aaa makaaas! Hohoho bu cocuk boyle ya."
Evet, tabi , hohoho.
Cunku cocugun dikkati dagiliyor!
Cekmece mi duzenlenecek?
Aaaa bu cekmecede bu defter mi varmis? Acilir, okunmaya baslanir, o ana gidilir, hayal kurulur, istanbul'dan girer papua yeni gine'den cikarsin falan.
Aaaaa burda boyle bi kolye mi varmis? Ama zinciri kopmus, tamir edeyim..
Su cekmece iki dakika beklesin de, gidip o arada odevimi yapayim.
...
Odev su kenarda dursun ya, ben en iyisi cizim yapayim...
Aaaa, cekmece?!
...
Ve liste uzar gider.
Sormadilar ki "nen var kuzum senin?" diye. "Eydieyçdiim var sanirim baba" mi diyecektim zaten o yasta? ADHD nedir sence diye sorsan havali bir rock grubu ismi oldugunu dusunurdum, AC/DC varsa ADHD neden olmasindi zaten degil mi?
Gel zaman git zaman ben boyle "dalgin bu cocuk hohoho cok tatli"larla buyudum.
Zaten benim buyutuldugum mentalite de aslinda cok harika olmakla birlikte, gercek dunyanin zalimligiyle aslinda hunharca catisiyordu. "Bu cocuk kendi olsun, yarismasin baskalariyla, istemedigi isi yapmasin, kendini ozgurce bulsun" diye buyutuldum ben, o yuzden bu dalginliklarim ebeveynlerimi panige ugratmadi. Sevimliydi, enteresandi, "bu cocuk boyle"ydi, ya da her neyse iste.

Sonra baktim bi dakka ya, galiba buyuyorum. Neee? 26 mi? 18 yasina geleyim diye debeleniyordum ben en son? 8 yil mi? 30 yasa 4 yil mi? (Turkce dublaj girtlakli cadaloz kadin sesiyle: Aman tanrim! Lanet olsun!)
90lilar olarak (hadi 89-91'liler uzulmeyin sizi de alalim) yetiskin oldugumuzu kanirta kanirta kavradigimiz su son 2-3 yilda benim yasadiklarimin bir kismi bu ADHD hikayesiyle yuzlesmemdir, nasil 'kendim olmama' son derece izin verilen bir aileden aslinda tam tersini isteyen gercek dunyaya atlayisim, 'comfort zone' dedikleri bolgeyi terkedisimdir.
Onceden beni okuyanlar bilir, bir de New York macerasi gecirdim ben 3 yil.
Concrete Jungle derler, ve daha dogru bir tanimlama olamaz.
Oysa ki ben cocuklugumdan beri kendi jungle'imda yasiyordum zaten, ve bu son derece renkli, gevsek, tropik bir jungle'di.
Hic alistirma falan olmadan, paldir kuldur 'beton' versiyonuna gecmek cilginca oldu.
Ama oldurmeyen sey guclendiriyordu degil mi? Yes, indeed. Hem de nasil indeed.
Dikkatim inanilmaz dagiliyordu, ormanda kelebek kovalayan Simba gibiydim ama turp gibi mezun oldum, uzerine de staj yaptim ve calistim, kendi kendime coookkk konustum ama coook, cok yazdim (yazdiysan nerdeydin o zaman diyeceksiniz, o donem deftere yazasim gelmis iste) cok baktim cok gordum cok dusundum ve hala bitmemistir New York benim icin, gitsem yine bastan baslarim hic birsey olmamis gibi. Tabi bu sefer daha bilincli ve guclu. Cunku ne diyordum, guclendim ve buyudum orada kendi basima. Eminim bir sonraki sefer bambaska olacaktir.

Abi bir dakika...
Ben ev toplama diye baslamistim degil mi?
ANLADINIZ MI SIMDI?

Of kapatiyorum ya.