en az 5-6 eczaneye girip sordum:
'kulak deliyo musunuz?'
'yook.'
'iyi günler.'
bi tanesi 'evet' dediğinde gözler coci oldu benim,fakat hanım teyzeye kikirdekten bahsedince irkildi:
'ay çok zararlı o kızım bilmiyo musun? biz prensip olarak delmiyoruz orayı belki piyırsinkçiler yapar ama DELDİRME.'
ona da son derece yapmacık bi şekilde sırıtarak iyi günler diyip kapıdan çıktım.
bi tanesi yasak dedi.
bi tanesi kokoş bi teyzeydi 'arkadaş 1 saate gelir' diyip bir elinde cımbız öbüründe ayna kaşını almaya devam etti.
bindiğim minibüs çok tüylü şişko renkli tropikal kuşlara benzeyen kuaför çıktısı kokona teyzelerle doluydu.güne mi gidiyolar nedir kapatmışlar minibüsü. 2li 2li oturmuş gukgukguk fiskos yapıyolardı birbirleriyle.gülesim geldi.
güldüm oh,çok da iyiydi.yanımdaki kızın da gülesi gelmişti herhalde benden gazla o da güldü.
ama sonuç olarak işimi halledemediğime sinir oldum.vazgeçtim zaten başlarım küpeye de.
eve giderken uzun süredir yapmak istediğim bişey geldi aklıma.
dividiciye daldım, bencıminbatının dividisini aldım.(kafiye naber.)
oturup karşısına,elimde kumanda,sevdiğim sahneleri pause yapıp eskizlerini alıcam.
sonra en sevdiğim bikaçtanesini yağlıboya yapıcam.filmi izlediğim gün karar vermiştim buna.
hava da biraz kapalı falan,tam bunu yapıcak gün.üşenmediğime inanamıyorum.
gidip kurulayım bari ekranın başına.
bu gördükleriniz de derste sıkıntıdan çıldırıp çiziktirdiklerimden.


















bi de bi tikilere özel,bi de kendi acınası halimi yansıtan iki şey var.