29.5.10

al sana gri.

ben aslında melankolik yazan insanları çok kıskanırım.aynen.
gri,siyah bloglu insanları.ya da dümdüz beyaz.göze batar halde minimalist.
böyle bazen diyorum ki,bişeye odaklan,onu irdele,kafa yor,düşün,üzül,ne biliyim cümlelere dök falan.
ı-ıh,yapamıyorum.kafamı birden fazla şeye yetiştirmeye,her konuda bol bol cümle kurup geyik yapmaya ve rengarenk yazmaya o kadar alışmışım ,o kadar minimalistliğin yanından geçmiyorum ki.bi de akıl hep bi karış havada.
hayır hayır,sizin o bildiğiniz 'aşık oldu böyle oldu' larınız,kelebekleriniz,'yaz geldi de ehehe'leriniz değil,genel olarak bu.
nisan mayıs aylarında kavak yelleri esiyorken de böyle,aralıkta çamurlu karlara basarak okula gidiyorken de.
ha ben ruh törpüsü ,iç kıyıcı,'otur ağla' şarkıları dinleyip yağmur damlalı minibüs camına kafayı koyup üzücü şeyler düşünmüyor muyum,tabi ki düşünüyorum.
ama gel gör ki herşey hala rengarenk,hep güneşli,hep la la la,tralala.
buraların heidi'si benim,beni böyle sevin.


the craziest apaçies ever live nearby.
saat 3 olmak üzere,aşağıda ayak sesleri,ve bir ses,çatlak,detone ölümüne.
'ÇENGELKÖY'ÜN AOOĞĞUNA GOYYİM.'

ne içtin?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder